Deprecated: Redux::setHelpTab ilevi, Redux 4.3 sürümünden bu yana kullanımdan kaldırılmıştır. Bunun yerine Redux::set_help_tab( $opt_name, $tab ) kullanın. in /var/www/vhosts/kostebek-kolektif.org/httpdocs/wp-includes/functions.php on line 5453

Deprecated: Redux::setHelpSidebar ilevi, Redux 4.3 sürümünden bu yana kullanımdan kaldırılmıştır. Bunun yerine Redux::set_help_sidebar( $opt_name, $content ) kullanın. in /var/www/vhosts/kostebek-kolektif.org/httpdocs/wp-includes/functions.php on line 5453
“Diyalektik Materyalizm,” İdeoloji ve Revizyonizm-Jason Devine - Köstebek Kolektif

“Diyalektik Materyalizm,” İdeoloji ve Revizyonizm-Jason Devine

In Açık Seçki, Alet Çantası, Çeviri, Diyalektik

Başka bir yerde yaygın olarak savunduğum gibi, Marksizm’in felsefesi olarak ‘diyalektik materyalizm’ mevcut değildir. [1] Nitekim Marx’ın Joseph Weydemeyer’e yazdığı ünlü mektubunda, kendisinin bilimsel katkıları olarak gördüğü ve anladığı şeyleri listelediğinde, diyalektik materyalizmin bir isim, kavram ve sistem olarak belirgin bir şekilde eksik olduğu görülür. [2] Dahası, Engels Marx’ın mezarında yaptığı konuşmasında Marx’ın bilimsel keşiflerinden bahsetmişti, fakat hiçbir zaman bir isim, kavram ya da sistem olarak diyalektik materyalizmden söz etmedi. [3] “Diyalektik materyalizm” ifadesinin Marx ya da Engels tarafından hiçbir zaman kullanılmadığı ve dolayısıyla yayınlanmış veya yayınlanmamış eserlerinin hiçbir yerinde görülmemesi sürpriz değildir. Nitekim Marx, sistem değil, yeni bir bilimsel yöntem geliştirmiştir. [4]

Ancak, “diyalektik materyalizm” yalnızca Marx ve Engels’in bir ürünü olmamakla kalmaz; bu, aynı zamanda revizyonist bir kavramdır. Daha spesifik olarak söylersek, bu ifade Joseph Dietzgen tarafından yaratılmış ve daha sonra da Georgi Plekhanov tarafından geliştirilip, öncülüğü yapılmıştır. Eduard Bernstein’in Marksizmi revize etme mücadelesindeki entrikaları sayesinde, ikincisi [meteryalizm] bir felsefe ve dolayısıyla bir ideoloji olarak sınıflandırılmış, diyalektik materyalizm de bunun kodlanmış bir terimi olarak hizmet görmüştür. Marx ve Engels’in yeni bir bilimsel yöntem değil de, yeni bir felsefe, yeni bir ideoloji yarattığını ileri süren fikrin reddedilmesi içerisinde, terimin kendisi ve temsil ettiği şey de reddedilmelidir.

“Diyalektik materyalizm” ifadesi ilk olarak 1887’de Alman sosyalist Joseph Dietzgen tarafından Bir Sosyalistin Epistemoloji Alanına Gezileri adlı çalışmasında ortaya atılmıştır. Bu çalışmada Dietzgen, “Son temsilcileri olan Kant, Fichte, Schelling ve Hegel’deki idealist inatçılık tamamen Alman olduğu için, bunun konusu olan diyalektik materyalizm de üstün bir Alman ürünüdür” diye yazmıştır. [5] Dahası, diyalektik materyalizme “Sosyal-Demokrasinin [doğruluğu] kanıtlanmış düşünme biçimi” olarak, yani Alman Sosyal Demokrasisi’nin felsefesi olarak gönderme yapmıştır. [6] Dolayısıyla, bu terim sadece Marx’ın ölümünden sonra ortaya çıkmakla kalmaz, aynı zamanda türetilme bakımından Marksist değil, Dietzgenisttir.

”Diyalektik materyalizm” ifadesinin Marksistler için mutlaka gerekli olduğunu gösteren zorlayıcı herhangi bir kanıt, tek bir açık kanıt bile görmedim. Gerçekte bunun kullanımı büyük ölçüde gelenekseldir. Bununla birlikte Plekhanov, Dietzgen’in çok akıllı olduğunu ancak Marksizm’e bir şey katmadığını savunmuştur ve bu yüzden öğrenci açısından karmaşanın azaltılabilmesi için Marx’ın Dietzgen’den önce okunmasını önermiştir. [7] Peki Dietzgen, teorik yenilikler yapmadığına göre, Marksistler neden onun terminolojik yeniliğini neden kabul etsin? Bir yenilik yapıldığını Lenin şüphesiz hiçbir zaman fark etmediği halde, sırf Lenin kabul etti diye kabul edilmesi mi gerekir? Bunlar gerçekten zayıf gerekçelerdir ve bu, Marksist eğitim alanında çoğu kez Marx’ın yöntemine girişte karşılaşılan temel sorunlardan birine işaret eder: geleneğe ve otoriteye başvurma. Bu sadece mantıksal bir yanılgı olmayıp, diyalektiğe de aykırıdır.

Dietzgen yalnızca “diyalektik materyalizm” terimini ortaya atmakla kalmamış, aynı zamanda çalışmalarında onu bir felsefe biçimi şeklinde geliştirmiştir. Bunları Marx ile paylaşmak için acele etmiştir. Marx’ın Dr. Kugelmann’a söylediği gibi:

Uzun zaman önce bana ‘entelektüel kapasite’ üzerine, kimi karmaşıklıkları  ve sık tekrarları olmasına rağmen, mükemmel, hatta – bir işçinin bağımsız ürünü olarak – hayranlık uyandırıcı bir bölüm el yazması gönderdi.  [8]

Çalışmayı, okumayı bitirdikten sonra Marx, yorumlarıyla birlikte taslağı Engels’e gönderdi ve görüşlerini sordu. Engels’in Marx’a tam cevabı şu oldu:

Bu şey [Dietzgen’in çalışması] hakkında tamamen kesin bir karara varmak zor. Bir filozof olarak doğuştan gelen yeteneği olmadığı gibi, kendisini de yarım yamalak eğitmiş. Terminolojisinden kaynaklarının bazıları (örneğin, Feuerbach, senin kitabın ve doğa bilimleri üzerine çeşitli saçma sapan popüler eserler) hemen anlaşılabiliyor, ancak başka neler okuduğunu söylemek imkânsız. Elbette terminolojisi hala çok karışık – bu yüzden yeni terimlerin anlatımında bulanıklık ve sık tekrarlar var. İçinde biraz diyalektik de var, ancak birbirine bağlı bir bütün gibi değil, daha çok anlık parıldamalar gibi görünüyor. Kendisi için keşfettiğinden emin olabilseydi, kendinde-şeyin açıklaması olarak Gedankending [düşünceden yapılmış şey] açıklaması çok güzel ve hatta parlak olurdu. Epey zekâ ve dilbilgisi eksikliğine rağmen stil adına dikkat çekici bir yeteneği var. Neticede, bu kadar eksik bir ön eğitime rağmen böylesine doğru bir şekilde tartışmak dikkate değer bir içgüdü.

Dediğim gibi, tekrarlar kısmen eksik terminoloji ve kısmen de mantık disiplinine aşina olmamasından kaynaklanmakta. Hepsini çıkarmak çok zor olacak. Eğer bu kişi yazdıklarının basılmasında kesinlikle ısrar ederse, onu iki yazım sayfasıyla sınırlandırmanın kendisi için en iyisi olacağından emin değilim – her durumda, tekrarlarının farkında olmadığı için bu onun için deveye hendek atlatmak gibi olacak ve o zaman onlara verilecek iki sayfa,  dikkate değer mi emin değilim. Daha büyük ihtimalle altı ila sekiz sayfa tutacaktır. Ve hiçbir zaman bir dergiye giremeyecektir. [9]

Engels, eleştirisinin özünü daha sonra 1886’da Friedrich Sorge’ye gönderdiği bir mektupta tekrarlar:

Ancak Dietzgen’i anarşistler hakkındaki makalesinde de destekleyemem – şeylerle kendine özgü bir baş etme biçimi var. Belirli bir hususta biraz dar görüşlüyse, Dietzgen şeylerin iki tarafı olduğunu yeterince, sıklıkla da çok fazla, vurgulayamaz. Fakat şimdi, New Yorklular alçakça davrandığından, aniden öbür tarafa geçiyor ve hepimizi anarşist olarak resmetmek istiyor. Moment bunu mazur görebilir, ancak belirleyici momentte onun tüm diyalektiğini unutmamalı. [10]

Dietzgen’in diyalektiğin yöntemi hakkında ince ve gelişmiş bir anlayışı yoktu ve aslında sık sık bu “Bir yandan, diğer yandan” yaklaşımını kullandı. Diyalektik materyalizmin kendisini bir sentez olarak, materyalizmin ve idealizmin bir birleşimi olarak gördü. “Mantık Üzerine Mektuplar”ında Dietzgen şöyle der: “Materyalistlerle idealistler arasındaki bin yıllık tartışma, ruhun maddesel mi olduğu veya dünyanın tinsel mi olduğu sorusu etrafında döner. Bizim cevabımız sade ve açıktır: İkisi birbirine aittir, birlikte olan tek şeyi, her şeyin şeyini oluştururlar.” [11] Bu onun Onuncu Mektup’undandı, Sekizinci Mektup’unda daha fazla örnek bulunuyor.  [12]

Ancak Marx’ın metodu bu değildi: onunki süblimasyon, bütünlük ve soyuttan somuta doğru hareketti. [13] Dietzgen’in ikincisi hakkında hiçbir fikri yoktu, sadece karşıtların basitçe yer değiştirdiği fikrine sahipti; bu, Tao Te Ching‘in yin ve yang’ı gibi antik diyalektik yöntemlerde güçlükle ayırt edilebilen bir harekettir. [14] Aslında, Dietzgen’in yöntemi daha önce Proudhon tarafından geliştirilmiş ve Marx tarafından eleştirilmişti:

M. Proudhon için her ekonomik kategorinin biri iyi, diğeri kötü olmak üzere iki tarafı vardır. O bu kategorilere küçük burjuvanın tarihin büyük adamlarına baktığı gibi bakar: Napolyon harika bir insandı; pek çok iyi şey yaptı; aynı zamanda birçok zararlı şey de yaptı. M. Proudhon için iyi ve kötü taraf, avantajlar ve dezavantajlar hep birlikte her ekonomik kategorideki çelişkiyi oluştururlar… M. Proudhon’da dilinden başka Hegel’in diyalektiğine ait bir şey yok. Ona göre diyalektik hareket, iyi ve kötü arasındaki dogmatik ayrımdır. [15]

Karşıt iki nokta arasındaki böyle bir değişim biçimsel olarak diyalektik olmakla birlikte, esas bakımından diyalektik değildir. Dolayısıyla, Dietzgen’in felsefesi, yani onun “diyalektik materyalizmi”, açıkça Marx’ın bilimsel sosyalizmi ve diyalektik yöntemi ile aynı şey değildi.

Ancak, Sorge’ye yazdığı yıl, Engels aynı zamanda Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu‘nu yazdı ve yayınladı. Burada Engels, geçerken Dietzgen hakkında aşırı övgüyle bahseder. O kadar ki Dietzgen hakkındaki kişisel tahminlerinin neredeyse tam tersi gibi görünür: “Yıllardır en iyi iş aletimiz ve en keskin silahımız olan bu materyalist diyalektik, sadece bizim tarafımızdan değil, aynı zamanda, bizden ve hatta Hegel’den bağımsız olarak, yeterince ciddi şekilde bir Alman olan işçi Joseph Dietzgen tarafından da keşfedildi.” [16] Şimdi Marx’ın ve Dietzgen’in çalışmaları üzerine yapılacak herhangi bir inceleme bunun doğru olmadığını gösterecektir. Dahası, Dietzgen Marx’ın kendisi üzerindeki etkisini tam olarak kabul etmiştir. Gezintiler adlı kitapçığında belirttiği gibi:

Araştırma yaparken Ludwig Feuerbach’la karşılaştım ve yazılarını dikkatle incelemek ilerlememi sağladı. Bilgiye susuzluğuma daha büyük yardımı ise, Köln’de Komünistlerin yargılanması (1849) sırasında gazeteler vasıtasıyla haberdar olduğum Komünist Manifesto sağlamıştır. Ancak, en çok da, kırsal yaşantımda bu esnada beliren birtakım eski felsefi ciltlerden sonra, Marx’ın 1859’da “Politik Ekonomi Eleştirisine Katkı” başlığıyla çıkan çalışmasına borçluyum. Burada ön sözde belirtilen cümle -aşağı yukarı şu şekilde ilerliyordu- insanın günlük ekmeğini kazanma biçimi, yani bir kuşağın fiziksel olarak çalışırkenki medeniyet seviyesi, onun zihinsel bakış açısını veya onun Gerçeği, İyiyi ve Doğruyu, Tanrıyı, Özgürlük ve Ölümsüzlüğü, Felsefeyi, Siyaseti ve Hukuku nasıl anladığını ve nasıl anlaması gerektiğini belirlemektedir…

Bu soruları soran ve mutlak gerçeğe ulaşma arzusunu ortaya koyan ilk kişi ben olsaydım, sonsuza kadar cevap bekleyen bir aptal olacaktım. Bununla birlikte, şeylerin tarihsel gelişimine bağlı olarak önceki pek çok neslin en iyi zihinlerinin kendi çözümlerini geliştirmiş ve Feuerbach ve Marx’tan edindiklerim gibi, bana bu açıklamaları sağlamış olmaları sayesinde böyle bir zamanda bu soruları sorabildim ve yeterli cevap alabildiğim için de aptal durumuna düşmedim. Bununla söylemek istediğim, bu insanların bana verdiği ışığın sadece bu kişilerin ürünü olmadığı, tarihsel zamanlardan daha eskiye dayanan kültürün ortak ürünü olduğudur.  [17]

Dietzgen’in ilk eseri 1869’da yayınlanan İnsan Beyninin Doğası’ydı ki bu tarih Marx’ın diyalektik yöntemini geliştirmesinden ve Eleştiriye Katkı (1859) ve Kapital (1867) ile herkese açmasından çok sonradır. Dietzgen [teorisini] Marx’ın etkisi altında geliştirdiğini kamuya açık bir şekilde kabul ettiğine göre, Engels, Dietzgen’in Marx’ın bakış açısına bağımsız olarak geldiği iddiasının kaynağı olan övgüleri neden yazmıştı? Bilmiyorum, fakat gerçekler ışığında, Engels yanlış olan övgüsünü kesinlikle abartıyordu.

Ayrıca İkinci Enternasyonal’deki Marksistlerin çoğunun, belki ABD’li sosyalist Daniel De Leon hariçtir, öğretmeni olan ve “Marksizmin Papası” olarak kabul edilen Karl Kautsky’nin tanıklığı da var. Kautsky, Etik ve Materyalist Tarih Anlayışı (1906) çalışmasında “Sonuç olarak, bir yandan Marx ve Engels tarafından, diğer yandan da aynı ruhla Joseph Dietzgen tarafından kurulan bu materyalist felsefeyi başlangıç noktam olarak alıyorum. Vardığım sonuçlardan yalnızca ben sorumluyum” diye belirtir. [18] Burada Marksist yöntem anlayışının Marx, Engels ve Dietzgen’den geldiğini açıkça belirtir. 1914’te Granat Ansiklopedisi için yazdığı “Karl Marx” adlı geniş kapsamlı makalesinde vediği kaynakçadan Lenin’in Kautsky’nin bu eserini incelediğini anlıyoruz: “Tarihsel materyalizm ve ahlak sorunu üzerine: Karl Kautsky, Etik ve Materyalist Tarih Anlayışı, St. Petersburg, 1906 ve Kautsky’ye ait sayısız başka eser”. [19] Dolayısıyla Lenin’in “diyalektik materyalizm” konusundaki ilk dönem anlayışı, Plekhanov ve Kautsky aracılığıyla Dietzgen’den gelmektedir. Bunlar Bernstein’dan sonra Marksizmi bozan iki baş revizyonist-oportünisttir.

“Diyalektik Materyalizm” felsefesinin bu sorunu, ideoloji sorunuyla çok yakından ilintilidir. İlk olarak, ileri sürmüş olduğum gibi, Marx ve Engels yeni bir bilimsel yöntem oluşturduklarını ve bunun felsefenin zıttı olduğunu, çünkü felsefenin bir ideoloji olduğunu belirtmişlerdir. Bu, en açık şekilde Alman İdeolojisi’nde belirtilmiş ve hayatlarının geri kalanında Marx ve Engels tarafından savunulmaya devam edilmiştir. İkinci olarak, daha önce de belirtildiği gibi, Lenin Alman İdeolojisi’ni hiç okumamıştı ve bu nedenle eleştirilerin tamamını okuma şansı da hiç olmamıştı. Dolayısıyla Lenin, felsefe ve ideolojiye dair Marksist eleştiriyi asla tam olarak anlayamamıştı. [20] Dahası, sadece Lenin değil, aynı zamanda Lenin’in iki ana “felsefe” öğretmeni olan Plekhanov ve Dietzgen de Alman İdeolojisi’ni okumamışlardı. Bunun sebebi, elyazmasının Bernstein’ın elinde olması ve Feuerbach, Genç Hegelciler ve genel ideoloji eleştirisini içeren ilk önemli kısmının hiç çevirilmemesidir. [Bernstein] sadece Stirner eleştirisi hakkında bölük pörçük şeyler yayınladı ki bu da kitabın ikinci kısmına denk gelmektedir. [21] Bu durum, eseri ilk kez yayınlayan ve adı sonraki tüm Sovyet basımlarından çıkarılan Bolşevik arşivcisi ve Marx-Engels Enstitüsü’nün kurucusu David Riazanov’un yazdığı bir makalede keskin bir biçimde detaylandırılmıştır. Burada Bernstein’dan Marx-Engels elyazmalarını alırken karşılaştığı sorunları şöyle detaylandırır:

Dertlerim Berlin’de başladı. Malzemeyi, sahibinden, Bernstein’dan ayırmak zorundaydım. Ona ödünç verilen tüm belgeler fotoğraflandı. Birkaç belgenin yayınlanması özel koşullara bağlı hale getirildi. Bulunan belgeler arasında en değerli ve ilginç olan ve bugüne kadar yayınlanmamış olan Hegel sonrası Alman filozofları ve “Gerçek Sosyalistler” hakkında eleştirileri de içeren “Alman İdeolojisi”nin elyazmalarıdır.

Elyazmaları, Bernstein’ın yaptığı baskısıyla karşılaştırıldığında, Bernstein baskısının elyazmalarının beşte ikisinden fazlasını içermediği açıkça görülüyor. Bernstein’ın buna dair özrü şöyle: “Geri kalanını fareler kemirdi.” Gerçek şu ki elyazmaları fareler tarafından değil, sonunda Revizyonizme çark eden Bernstein tarafından kemirilmişti. Ancak bu el yazması “Alman İdeolojisi” eleştirisinin sadece bir parçası olup, Stirner eleştirisini içeren kısma aittir. Elyazmaların Bernstein tarafından çözülmemiş ikinci kısmı Feuerbach’a ithaf edilmiştir ve Feuerbach’ın “İnsan” kavramını eleştirmektedir. Bu el yazmasını en kısa zamanda yayınlamaya çalışıyoruz. [22]

Bunu okuduğunda, okur, Bernstein’ın neden yalan söylediğini ve Alman İdeolojisi’nin bütün elyazmasını neden yayınlamadığını merak edecektir. Bunun nedeni, Eduard Bernstein’ın, Marksist bir ideolojinin bulunduğunu, yani bunun kendisinin bir ideoloji olduğunu savunan ilk kişi olmasıdır.[23][23] Bu hareket, aslında onun revizyonist projesinin bir parçasıydı. Evrimci Sosyalizm adlı yapıtının sonuç kısmında revizyonist tartışmalar üzerine konuşmalarda belirttiği gibi:

Bu fikirle, o zamanlar, işçi sınıfı hareketinde yer edinmeye çalışan riyakârlığa karşı, ben, saf aklın eleştirmeni olan büyük Königsberg filozofunun ruhuna ve rahat bir sığınma sağlayan Hegelci diyalektiğe sığındım. Bunu, sosyal demokrasinin, alınan görüşleri yargılayacak ve bunları derin titizlikle eleştirel olarak inceleyecek, görünür materyalizmin nerede en yüksek -ve dolayısıyla en kolay yanıltıcı- ideoloji olduğunu gösterecek, idealin hor görülmesinin, maddi faktörlerin büyüyerek evrimin her şeye gücü yeten güçleri haline gelmesinin bir kendini aldatma olduğuna, bunun geçmişte böyle olduğunu, bunu her fırsatta ilan edenlerin eylemiyle de hep böyle olacağına dair uyarı yapacak bir Kant’a ihtiyaç duyduğu kanaatine vardığım için yaptım. [24]

Bernstein, SPD’nin bakış açısını değiştirip gözden geçirmek istedi ve bunu Kant’ın felsefesini Marksizme karıştırarak yaptı. Bernstein, Marx’ın diyalektiğine karşıydı ve onu büyük oranda Hegel’in diyalektiğiyle eşitledi. Yabancı bir ideolojiyi Marksizmle tanıştırmayı haklı kılmak için, Marksist ideoloji eleştirisini bastırdı ve Marksizmin bir felsefe, bir ideoloji olduğunu ilan etti.

İlk olarak, Marksizmin bir ideoloji olduğunu söyleyerek, Bernstein Marksizmin ahlaki yönden eksik olduğunu iddia edebildi. Burada “ideal” teriminin farklı anlamları üzerinde duruyordu. Yalnızca Hegel’e ve diyalektiğe saldırmakla kalmayıp, sosyalizmin bilimsel olmadığını ve ahlaktan yoksun olduğunu da savunuyordu. “İdeal” kelimesi diyalektiğin tartışıldığı bir bağlamda görüldüğünde, anlamı genellikle idealizmdir veya nesnel bakış karşısında öznel bakış yani düşünceler anlamına gelir. Ancak, Bernstein bunu bir “ideal” yani edinilmesi gereken ahlaki bir ideal anlamında kullandı. Marksizmi bir bilim olarak tanımlamak için Bernstein’ın Marksist yöntemin etik bir temelinin (etik çıkarımlarına karşıt olarak) olmadığını ve dolayısıyla bir etik ekleme meselesi olmadığını kabul etmesi gerekirdi. Fakat onu bir ideoloji olarak tanımlayarak, onun yetersiz bir ideoloji olduğunu, yani ahlaka duyulan ihtiyacı göz ardı ettiğini, bu yüzden Kant’ın ve dolayısıyla kategorik zorunluluğun (categorical imperative) gerekli olduğunu iddia edebilirdi. Bu yüzden Marksizmi bir ideoloji olarak nitelemek zorunda kaldı. Martin Seliger’e göre, Antonio Labriola ve Benedetto Croce ile birlikte Bernstein Marksizmin bilimsel sosyalizm olarak değil, eleştirel komünizm olarak adlandırılması gerektiğini savundu. [25]

İkincisi, Bernstein bu hareketi meşrulaştırdı, çünkü Marksizmin bilimsel özgüllüğünü inkâr ederek, yani onu herhangi bir felsefeye indirgeyerek Marksizmi küçülttü. Böylece, ilk olarak Dietzgen Marksizmin diyalektik materyalizm felsefesi olduğu fikrini ortaya atmış, daha sonra Bernstein Marksizmin bir ideoloji olduğunu fikrini geliştirmiştir. Bunu ideoloji ile felsefeyi eşitleyerek ve Marksizmi bir felsefe yaparak gerçekleştirmiştir:

Marx, tarih ve toplum felsefesinin genel özelliklerini başka hiçbir yerde görülmeyen netlikte, özel fenomenlere ve özel formlara referans yapmaksızın böyle özlü ve kesin cümlelerle sunar. Burada Marksist tarih felsefesiyle ilgili hiçbir önemli düşünceye ihtiyaç yok. [26]

Engels Anti-Dühring’de Marx’ın metodunun geliştirilmesiyle “Daha önceki tüm felsefelerden, bağımsız olarak, hâlâ ayakta kalan şey düşünce bilimi ve yasalarıdır yani biçimsel mantık ve diyalektiktir. Diğer her şey pozitif doğa ve tarih biliminde toplanır” diye yazmış olmasına rağmen, Bernstein bunları yazmıştır. [27] Engels, Ludwig Feuerbach üzerine çalışmasında aynı fikri tekrar eder, burada “Marksist tarih anlayışı” ile ilgili olarak, bu anlayış tarih alanında felsefeye son verir, tıpkı diyalektik doğa anlayışının bütün doğa felsefelerini gereksiz ve imkânsız kılması gibi” diye yazar. [28] Bu nedenle, Bernstein’ın Marksizmi bir ideoloji ve felsefe olarak revize etmesi Marksizmin bilimsel karakterine saldırıdır.

Bernstein’ın bilimsel sosyalizme saldırısı, aynı zamanda örtük olarak diyalektiğin nesnelliğine saldırıydı. Marx’ın diyalektik yönteminin nesnel gerçek değerini inkâr etmekle, bu yöntemin gerçekliği kavramada insanlığa yardım etme gücünü de inkâr ediyordu. Hegel, sistematik olarak diyalektiğin nesnelliği lehine konuşan ilk kişiydi:

Çevremizi saran her şey belki Diyalektik örneği olarak görülebilir. Sonlu her şeyin, sabit ve nihai olmak yerine oldukça değişken ve geçici olduğunun farkındayız; sonlunun Diyalektiği ile kastettiğimiz tam olarak budur, sonlu olan, örtük olarak olduğundan farklı olarak, dolaysız ya da doğal varlığının ötesine geçmeye ve aniden zıttına dönüşmeye zorlanır. [29]

Bu diyalektik anlayışı daha sonra Marx, Engels, Lenin, Trotsky ve Mao tarafindan doğru biçimde devam ettirildi. [30] Böylece, sonradan anti-revizyonist Marksistler doğanın diyalektiğini inkar edince, aslında sadece Bernstein’ı tekrar ettiler ve revizyonizmin asıl noktasına intikal ettiler. [31] Rosa Luxemburg, Lenin, Plekhanov, Kautsky ve diğerleri tarafından Bernstein’ın yazıları eleştirilmiş olmasına rağmen, sırf Alman İdeolojisi‘ne ulaşamadıkları için revizyonizm tartışmasında kimse ideoloji hakkındaki görüşlerini eleştirmemiştir. [32] Bu tabii ki tartışma süresince Bernstein’ın Alman İdeolojisi‘ni kilit altında tutmasından kaynaklanmıştır. Nitekim Plekhanov, Luxemburg, Lenin ve daha başkaları karanlıktaydı. Örneğin, Plekhanov “Kant’a Karşı Riyakârlık veya Herr Bernstein’ın İradesi ve Ahdi” adlı makalesinde, Bernstein’ın diyalektik karşıtı duruşuna karşı güçlü bir savunma ve karşı atak yapar. Plekhanovdan alıntı yaparsak,

Ütopyadan bilime geçiş yapmak için sosyalizm, düşünme biçimindeki bu aygıtı büyütmeli ve diyalektik yönteme yükseltmeliydi. Sosyalizmde gerekli olan bu reformu yapacak olan Marx ve Engels olacaktı: yine de bunu ancak daha önce Hegelci felsefe okulundan geçtikleri için yapabilmişlerdir. [33]

Bu iddia su götürmez biçimde doğrudur. Buna rağmen, Plekhanov halen Marksizmin bir felsefe ve dolayısıyla bir ideoloji olduğu görüşündeydi. [34] İkinci Enternasyonal’in bir lideri tarafından yapılan Marksizm çarpıtılmasının bu yönü, kurtarma operasyonlarıyla devrimci Marksizme yönelen Bolşevikler tarafından hiç ele alınmamıştır; bu operasyonun en ünlü örneği Lenin’in Devlet ve Devrim‘idir.

Bu eksiklik, SSCB’de Marksizm-Leninizmin kurumsallaştırılması ve kodlaştırılmasıyla daha da arttı. Bunun bir yönü de ölümünden sonra nadiren Lenin’in  yanlış olarak eleştirilmesidir. Bununla birlikte, Alman İdeolojisi ışığında, bu, Sovyet Marksistleri için bir sorun oluşturdu, zira Marx ve Engels, ideolojinin yanlış olduğunu söylemişti, çünkü [ideoloji] insanlığın gerçekliği anlamasındaki bozukluk, toplumun koşullarından kaynaklanan bir yanlış anlama yani üretken güçlerin ve bilimin düşük gelişimi, egemen sınıfın kontrolü, vs. demekti. Bununla birlikte, Lenin, bilimsel bir ideolojinin olduğunu ve Marksizmin böyle bir ideoloji olduğunu söylemiştir. [35] Bu mantıksal çelişki nasıl çözülebilir? Bu zor iş nasıl başarılabilir?

Sovyet entelektüelleri kuşaklar boyunca Lenin’in bu sorun hakkındaki görüşlerinin kökenini sorgulamak, revizyonist kökenli olduklarını kabul etmek ve dolayısıyla yanlış olduğunu itiraf etmek yerine, iki farklı yol izlemiştir. Birincisi, sorunu görmezden gelmek ve Alman İdeolojisi üzerine yapılacak incelemeleri ihmal etmek olmuştur. [36] İkincisi, Marx ve Engels’in kitlesel işçi sınıfı partileri öncesi bir dönemde yaşadıklarını ve dolayısıyla ideoloji eleştirilerinin yalnızca bu partilerin ortaya çıktığı zamandan öncesi için doğru olduğunu iddia etmek olmuştur. Bu yaklaşımı temsil edecek bir örnek, Sovyet filozofu V. Z. Kelle tarafından SSCB’de Felsefe: Diyalektik Materyalizmin Sorunları koleksiyonu için yazılmış bir makaledir. Bu, bu zor işi başarabilmek için bildiğim tek açık girişimdir. Orada Kelle açıkça, bu partilerin ortaya çıkışı ile Marksizmin bilimsel bir ideoloji haline geldiğini savunur. [37]

Kelle’nin yönteminin bir özelliği, Marx veya Engels’in felsefenin bir ideoloji olduğu, kendi yöntemlerinin tarih bilimi yani toplumsal ve doğal tarih olduğuna dair daha sonra tekrarlar yaptıkları eserlerine değil de aslında sadece Alman İdeolojisi’ne atıfta bulunmasıdır. Kelle bunu neden yapti? Bunun nedeni iddiasının ana hatlarıyla çelişki içinde olmasıydı. Bununla birlikte Engels, Ludwing Feuerbach’ı yazdığı sırada Alman Sosyal-Demokrat Partisi (SPD) zaten bir kitle partisi olmuştu; Kelle böylece Engels’in hatalı olduğunu ima etmişti. Ama açıkçası Engels doğruydu, hatalı olan Kelle’ydi. Ayrıca, Kelle’nin makalesi, İkinci Enternasyonal zamanında ideoloji anlayışının geliştirilmesinde Bernstein’ın oynadığı role hiç dikkat çekmez.

İdeoloji, ister siyasi, ister dini, ister felsefi biçimde olsun, toplumun çelişkilerinden kaynaklanan gerçekliğin çarpık bir görünümüdür. Bunlar, sınıf savaşının verildiği kavramsal formlardır. Engels’in Almanya’da Köylü Savaşları’nda belirttiği gibi:

Ancak, eğer Zimmermann temsili, içsel bir tutarlılığa sahip değilse; eğer o dönemin dini ve siyasi tartışmalarını, bunlarla eş zamanlı olarak gerçekleşen sınıf mücadelelerinin bir yansıması olarak göstermekte başarısız olursa… Bu kitap, mücadelenin tarihsel çizgisini sadece ana hatlarıyla verirken, köylü savaşlarının kökenine, savaş sırasında görülen çeşitli partilerin tavırlarına, bu partilerin kendi pozisyonlarını netleştirmek için benimsedikleri siyasi ve dini teorilere açıklama getirmeye çalışmaktadır. [38]

Dolayısıyla, bu çeşitli ideolojiler sosyo-ekonomik koşulların bir ürünüdür, ancak insanlar onları bu koşullardan bilinçli olarak türetmezler. Düşüncelerini koşullarıyla açıklamak yerine, koşullarını düşünceleriyle açıklarlar. İşte bu yüzden bunlar yanlış bilinçtir. [39]

Sadece Marksizmle, diyalektik yöntem yani tarihsel materyalizmle yaratılan bu durumun tersine çevrilmesi mümkündür. Dolayısıyla proletarya, gerçekliği herhangi bir aksiyom ya da ilkeye göre tanımlamaz ve açıklamaz; fakat gerçekliğe dayanan ve gerçekliğe göre değerlendirilen bir yöntem yardımıyla gerçek somut koşulları araştırır. Bu, ütopik ve bilimsel sosyalizm arasındaki farkın özüdür. Marx ve Engels’in Alman İdeolojisi‘nde belirttiği gibi:

Komünizm, bizim için kurulması gereken bir durum, gerçekliğin kendini uyarlaması gereken bir ideal değildir. Biz, şeylerin bugünkü durumunu yıkacak harekete komünizm diyoruz. Bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden kaynaklanır. [40]

Marksizmin bir ideoloji olduğu fikri, Sosyal Demokrasi, İkinci Enternasyonal Marksizmi ve daha sonra “diyalektik materyalizm” biçimindeki SSCB’nin kodlanmış Marksizm-Leninizminin ideolojisi için hayati önem taşıyordu. [Bu fikir] sosyalistleri, gerçekliği önceden belirlenmiş aksiyomlara göre değerlendiren bir perspektife, kapalı bir sisteme bağlar.

Bu, yukarıda sözü edilen Plekhanov’un durumunda görülebilir. Plekhanov, Bernstein’a ve uluslararası Sosyal Demokrasi’deki revizyonist akıma karşı mücadelenin ön cephesinde yer alıyordu. Bu, ilk yıllarda, Narodnizme ve revizyonizme karşı mücadelede bütün bir Rus Marksist kuşağı için diyalektik düşünmeyi başarılı bir şekilde popüler hale getirdi. [41] Bununla birlikte, “diyalektik materyalizme,” bir sistem olarak Marksizme bağlılığı, onu 1905 Rus Devrimi’ndeki konumuna getirdi:

Gerçek sınıf bilinci… aynı zamanda ülkenin ekonomik gelişme düzeyine göre toplumsal değişime getirilen sınırların tanınmasını gerektirmiştir. Dolayısıyla Sosyal Demokratların, proletaryaya Rusya’nın yalnızca bir ‘burjuva devrimi’ için olgunlaştığını ve bu aşamayı geçmeye çalışmanın aptallık olduğunu telkin etme görevi vardır. [42]

Böylece 1905’te Bolşeviklerin siyasi çizgisine ve taktiklerine karşı çıktı. Dahası, aynı temel nedenden ötürü, daha sonra 1917 Ekim Devrimine karşı çıkacaktı: Ortodoks İkinci Enternasyonal Marksizm anlayışına göre, Rusya devrim için hazır değildi. [43] Bu nedenle, Marksistler genel ideolojiyle ilgili noktanın farkında olmazlarsa ve nitekim felsefe ideolojinin belirli bir biçimiyse,  Marx’ın gerçekleştirdiği çok önemli başarının, yani yeni bir bilimsel yöntem kurduğunun da farkında olmayacaklardır. Ayrıca, bu bilimsel yöntemin özünü ve kökenini tam olarak anlayamayacaklardır: [Bu yöntem] ideoloji eleştirisiyle dövülüp geliştirilmiştir, bu yüzden, eleştiriyi doğasında bulunan temel bir bileşen olarak bulundurur. Son olarak, Marksizmin bir felsefe olduğunu veya “diyalektik materyalizm” olarak adlandırılan bir felsefesi olduğunu düşünmeye devam etmek, Bernstein’ın revizyonist görüşlerinin bir yönünü ve ne Marx’ın ne de Engels’in formüle ettiği ya da onayladığı bir etiketi yeniden üretmektir. Revizyonizmden tutarlı bir kopuş, felsefi “diyalektik materyalizm” sisteminden de tutarlı bir kopuş ve Marx’ın diyalektik yöntemine geçiş demektir.

Çeviri: Köstebek Kolektif

[1] Jason Devine, “Diyalektik Materyalizm Felsefesi Üzerine,” 23 Ağustos 2016’da erişildi, http://links.org.au/node/4667.

[2] Karl Marx, “Marx’tan Weydemeyer’e,” Karl Marx and Friedrich Engels: Correspondence 1846-1895, A Selection with Commentary and Notes (New York: International Publishers, 1936), içinde s.57.

[3] Frederick Engels, “Karl Marx’ın Mezarının Başında Konuşma,” Karl Marx and Frederick Engels: Selected Works (Moscow: Progress Publishers, 1975), içinde s.429-430.

[4]Değer. Bay Wagner’e göre, Marx’ın değer teorisi “onun sosyalist sisteminin köşe taşıdır.” (s. 45) Hiçbir zaman “sosyalist bir sistem” kurmadığım için bu tamamen Wagner’in fantezisidir, Schäffle e tutti quanti.” Karl Marx, “Notes on Adolph Wagner’s “Lehrbuch der politischen Ökonomie” (Second Edition), Volume I, 1879” içinde, 25 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/marx/works/1881/01/wagner.htm.

[5] Joseph Dietzgen, “Excursions of a Socialist into the Domain of Epistemology,” 23 Ağustos 2016’da erişildi, http://www.marxists.org/archive/dietzgen/1887/epistemology.htm.

[6] Agy.

[7] “Joseph Dietzgen’in, ancak Marx’ın felsefesi çok dikkatli bir şekilde incelendikten sonra okunmasını öneriyoruz. Öğretisinin bilimsel sosyalizmin kurucularına nasıl yaklaştığını ve onları desteklemesi gerektiği yerlerde nasıl gerilerinde kaldığını görmek o zaman daha kolay olacaktır. Aksi takdirde, Joseph Dietzgen okumak okuyucuya, önemsiz olmayan ve ilgisiz olmayanın yanısıra, kesinlikle yeni ayrıntılar ve çok fazla ve zararlı karmaşa sunacaktır.” Georgi Plekhanov, “Joseph Dietzgen” 24 ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/plekhanov/1907/dietzgen.htm.

[8] Karl Marx, Letters to Dr. Kugelmann (London: Martin Lawrence, tarih yok), s.80.

[9] Friedrich Engels, “Engels’ten Marx’a,” Karl Marx and Friedrich Engels: Correspondence 1846-1895, A Selection with Commentary and Notes (New York: International Publishers, 1936), içinde s.251-252.

[10] Friedrich Engels, “Engels’ten Sorge’a,” 24 ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/marx/works/1886/letters/86_09_16.htm.

[11] Joseph Dietzgen, “Letters on Logic: Especially Democratic-Proletarian Logic,” The Positive Outcome of Philosophy (Chicago: Charles H. Kerr & Company, 1906), içinde s.234.

[12] Agy., s.220-222.

[13] Georg Lukács, History and Class Consciousness: Studies in Marxist Dialectics (Massachusetts: The MIT Press, 1971), s.10, 15, 27; E.V. Ilyenkov, The Dialectics of the Abstract and the Concrete in Marx’s Capital (Moscow: Progress Publishers, 1982), s.165-166, 167.

[14] August Thalheimer, Introduction to Dialectical Materialism: The Marxist World-View (New York: Covici Friede, 1935), s.232-233.

[15] Karl Marx, The Poverty of Philosophy: Answer to the Philosophy of Poverty by M. Proudhon (Moscow: Progress Publishers, 1978), s.103, 105.

[16] Frederick Engels, “Ludwig Feuerbach and the End of Classical German Philosophy” Karl Marx and Frederick Engels: Selected Works (Moscow: Progress Publishers, 1975), içinde s.609.

[17] Joseph Dietzgen, “Excursions of a Socialist into the Domain of Epistemology,” 23 Ağustos 2016’da erişildi, http://www.marxists.org/archive/dietzgen/1887/epistemology.htm; “İlk gençlik yıllarımda, yazılarınızın son derece zengin içeriğini anlamaktan ziyade hissettiğimde onlardan büyülendim ve onları doğru düzgün anlayana kadar tekrar tekrar okumayı bırakamadım. Son zamanlarda Hamburg’da yayınlanan eserinizin bende uyandırdığı coşku belki de takdirim, hayranlığım ve minnettarlığım için sizi temin etmek istemekten çekinmeyen cüretkârlığım için beni etkilemektedir. Daha önce, Berlin’de yayınlandığında, Politik Ekonominin Eleştirisine Katkı, I. Bölüm’ü büyük bir titizlikle okudum ve itiraf ediyorum ki hacimli olmalarına karşın daha önce hiçbir kitap beni bu küçük eser kadar çok olumlu yeni bilgi ve öğretiyle donatmamıştı. Joseph Dietzgen, “Letter to Marx, October 24, 1867,” Karl Marx, Letters to Dr. Kugelmann (London: Martin Lawrence, tarih yok) içinde, s.56.

[18] Karl Kautsky, “Ethics and the Materialist Conception Of History,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/kautsky/1906/ethics/preface.htm.

[19] V.I. Lenin, “Karl Marx: A Brief Biographical Sketch With an Exposition of Marxism,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/lenin/works/1914/granat/ch06.htm.

[20] Jason Devine, “On the “Philosophy” of “Dialectical Materialism”,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, http://links.org.au/node/4667.

[21] Bernstein’ın Alman İdeolojisini saptırmasına gelince, daha sonraki yollarda Kautsky’nin de Artık-Değer Teorileri elyazması için benzer bir şey yaptığı bilinmektedir: eseri düzenlemiş, daha doğrusu, kendi anti-Marksist sosyal-demokratik revizyonist görüşlerine uyması için eserin devrimci yönlerini ortadan kaldırarak, eseri bozmuştur. Bununla birlikte, Marx ve Engels’in yazılarının seçici olarak düzenlenmesi/saptırılması daha erken, Engels henüz hayattayken başlamıştır. O dönemde, Alman Sosyal-Demokrat Partisi (SPD) liderliği Engels’in Marx’ın Fransa’daki Sınıf Mücadeleleri 1848-1850 için 1895’te yazdığı orijinal giriş metnini kendi oportünizmlerini desteklemek için saptırmıştır. Bakınız: Ernest Mandel, “Rosa Luxemburg and German Social Democracy,” Ernest Mandel, Revolutionary Marxism and Social Reality in the 20th Century: Collected Essays, Stephen Bloom ed. (New Jersey: Humanities Press, 1994), içinde s.33-34.

[22] David Riazanov, “The Posthumous Writings of Marx and Engels,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/riazanov/1924/02/posthumous-writing.htm.

[23] Jorge Larrain, “Ideology,” Tom Bottomore ed. A Dictionary of Marxist Thought (Cambridge: Harvard University Press, 1983) içinde, s.221.

[24] Eduard Bernstein, “Evolutionary Socialism,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/reference/archive/bernstein/works/1899/evsoc/ch04-conc.htm.

[25] Martin Seliger, The Marxist Conception of Ideology: A Critical Essay (New York: Cambridge University Press, 1979), s.101.

[26] Eduard Bernstein, “Evolutionary Socialism,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/reference/archive/bernstein/works/1899/evsoc/ch01.htm.

[27] Frederick Engels, Anti-Dühring: Herr Eugen Dühring’s Revolution in Science (Moscow: Progress Publishers, 1969), s.36.

[28] Frederick Engels, “Ludwig Feuerbach and the End of Classical German Philosophy.” Karl Marx and Frederick Engels: Selected Works (Moscow: Progress Publishers, 1975) içinde, s.620.

[29] G.W.F. Hegel, Hegel’s Logic: Being Part One of the Encyclopaedia of the Philosophical Sciences(1830), William Wallace çev. (Oxford: Clarendon Press, 1975), s.118.

[30] “Böyle durumlarda, para ya da emtianın sahibi, yalnızca üretim için öngörülen asgari toplamın, orta çağın maksimumunu aştığı durumlarda bir kapitaliste dönüşür. Burada, doğa bilimlerinde olduğu gibi, Hegel tarafından (“Mantık” adlı çalışmasında) keşfedilen yasanın doğruluğu gösterilmektedir; belirli bir noktanın ötesinde sadece niceliksel farklılıklar nitel değişikliklere dönüşür.” Karl Marx, Capital: A Critique of Political Economy, Volume I, Book One: The Process of Production of Capital (London: Lawrence and Wishart, 1983), s.292. “Hata, bu yasaların, doğa ve tarihten elde edilmeyip, düşünce yasaları olarak onlara zorla kabul ettirilmesindedir. Dahası, Hegel’le biraz da tanışık olan herkes, Hegel’in yüzlerce pasajda, diyalektik yasaların doğası ve tarihine çok çarpıcı tekil örnekler verebildiğinin farkına varacaktır. Burada diyalektiğin el kitabını yazmakla değil, yalnızca, diyalektik yasaların gerçekte doğanın gelişme yasaları olduğunu göstermekle ve bu nedenle teorik doğa bilimi için de geçerli olduğunu göstermekle ilgileniyoruz.” Frederick Engels, Dialectics of Nature (Moscow: Progress Publishers, 1966), s.62-63. Matematikte: + ve —. Diferansiyel ve integral. Mekanikte: etki ve tepki. Fizikte: pozitif ve negatif elektrik. Kimyada: atomların birleşmesi ve ayrışması. Sosyal bilimlerde: sınıf mücadelesi.” V.I. Lenin, “On the Question of Dialectics,” V.I. Lenin Collected Works Volume 38: Philosophical Notebooks (Moscow: Progress Publishers, 1976) içinde, s.357. “Bu olguya karşı tutumumuz politik olarak bilinçli olması için, sağlam felsefi zemin üzerinde durmadıkça hiçbir doğa biliminin ve hiçbir materyalizmin burjuvaların fikirlerinin saldırıları ve burjuva dünya görünümünün restorasyonu karşısında kendisini koruyamayacağı anlaşılmalıdır. Bir doğal bilimcisi, bu mücadelede kendine yer bulabilmek ve başarılı olmak için modern bir materyalist, Marx’ın temsil ettiği materyalizmin bilinçli bir taraftarı, yani diyalektik bir materyalist olmalı.” V. I. Lenin, “On the Significance of Militant Materialism,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/lenin /works/1922 /mar/12.htm. “Diyalektiğin temel yasasının niceliğin niteliğe dönüştürülmesi olduğunun farkına varılması gerekir; çünkü bu [bize] doğanın ve tabii ki toplumun tüm evrimsel süreçlerinin genel formülünü verir.” Leon Trotsky, Trotsky’s Notebooks, 1933-1935 (New York: Columbia University Press), s.88. “Açıklamayı kolaylaştırmak için önce çelişkinin evrenselliğini, sonra da çelişkinin özel olma durumunu ele alacağım. Bunun nedeni, çelişkinin evrenselliğinin daha kısa bir şekilde açıklanabilmesidir, çünkü materyalist-diyalektik dünya görünümü keşfedildiğinden ve insanlık tarihinin ve doğa tarihin pek çok yönünü analiz etmek için ve marksizmin büyük yaratıcılarının ve izleyenlerinin (Marks, Engels, Lenin ve Stalin) tarafından (Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi) toplumun ve doğanın birçok yönünü değiştirmek için olağanüstü bir başarı ile uygulandığından beri materyalist diyalektik yaygın bir şekilde kabul görmüştür; oysa çelişkinin özel olma durumu birçok yoldaş tarafından ve özellikle de dogmacılar tarafından halen anlaşılamamıştır.” Mao Tse-tung, “On Contradiction,” in Four Essays On Philosophy (Peking: Foreign Languages Press, 1966), s.30.

[31] Buna bir örnek Georg Lukács’ın erken çalışmasıdır. Bakınız, Georg Lukács, History and Class Consciousness: Studies in Marxist Dialectics (Massachusetts: The MIT Press, 1971), s.5, 24.

[32] Jorge Larrain, “Ideology,” Tom Bottomore ed. A Dictionary of Marxist Thought (Cambridge: Harvard University Press, 1983) içinde, s.221.

[33] Georgi Plekhanov, “Cant Against Kant or Herr Bernstein’s Will and Testament,” 25 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/plekhanov/1901/xx/cant.htm.

[34] Georgi Plekhanov, “From Idealism to Materialism: Hegel and Left Hegelians — David Friedrich Strauss — The Brothers Bruno and Edgar Bauer — Feuerbach,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/plekhanov/1917/idealism-materialism/index.htm; “Hem politik ekonomiyi hem de tarihsel sürecin bilimsel açıklamasını ve daha başka şeyleri içeren tek ‘sistem’ vardır: diyalektik materyalizm sistemi.” Georgi Plekhanov, “On A. Pannekoek’s Pamphlet,” 4 Eylül 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/plekhanov/1907/pannekoek.htm; “Onun için Marksizm tam bir felsefe, evrene genel bir bakış, tek bir fikrin nüfuz ettiği tek ve bölünemez bir felsefedir.” David Riazanov, “Editor’s Preface,” George Plekhanov, Fundamental Problems of Marxism (New York: International Publishers, 1928) içinde, s.xii.

[35] “Bir sözcükle, her ideoloji tarihsel olarak koşulludur, ancak koşulsuz olarak bu (örneğin dini ideolojiden farklı olarak) her bilimsel ideoloji için doğrudur …” V.I. Lenin, Materialism and Empirio-Criticism, Critical Comments On A Reactionary Philosophy (Moscow: Foreign Languages Publishing House, 1947), s.135; “Bir dakikalığına dahi olsa nihai hedefimizi asla gözden kaçırmamalı, proleter ideoloji -bilimsel sosyalizm teorisi, yani Marksizm- propagandasını her zaman sürdürmeli, çarpıtmaya karşı korumalı ve daha da geliştirmeliyiz.” V.I. Lenin, “Political Agitation and “The Class Point of View”,” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/lenin/works/1902/feb/01.htm.

[36] Bukharin, 1937’de hapishanede yazılan Felsefi Arabeskler adlı eserinde tekrar tekrar Alman İdeolojisi’ne değinir, ancak hiçbir şekilde ideoloji eleştirisi yapmaz ve bu nedenle Marksizm’i bir ideoloji ve felsefe olarak tanımlamaya devam eder. Nikolai Bukharin, Philosophical Arabesques (New York: Monthly Review Press, 2005), s. 113, 124, 138, 210, 353, 375. Ayrıca bakınız: A Commission of the C.C. of the C.P.S.U. (B), History of the Communist Party of the Soviet Union (Bolsheviks) Short Course (Moscow: Foreign Languages Publishing House, 1939); V. Afanasyev, Marxist Philosophy: A Popular Outline (Moscow: Progress Publishers, 1968); Yu. A. Kharin, Fundamentals of Dialectics (Moscow: Progress Publishers, 1981); F. V. Konstantinov, ed., The Fundamentals of Marxist-Leninist Philosophy (Moscow: Progress Publishers, 1982); V. Krapivin, What Is Dialectical Materialism? (Moscow: progress Publishers, 1985); Alexander Spirkin, Fundamentals of Philosophy (Moscow: Progress Publishers, 1990).

[37] “Bu sonuç zaten Marksizm’in ifade ettiği proletaryanın sınıf bilincini bilimsel bir ideoloji olarak tanımlama imkânını ima ediyordu. Marksizm’in kurucuları bunu yapmadı… Fakat Marksist partilerin ortaya çıkması ve Marksizm’in fikirlerinin yayılmasıyla, pratik mücadelede bir kılavuz olarak kullanılması nedeniyle Marksizm aslında bilimsel bir ideolojiye dönüştü.” V. Z. Kelle, “Ideology as a Phenomenon of Social Consciousness,” Philosophy in the USSR: Problems of Dialectical Materialism (Moscow: Progress Publishers, 1977) içinde, s.261-262

[38] Frederick Engels, “Preface to the Second Edition (1870),” 24 Ağustos 2016’da erişildi, https://www.marxists.org/archive/marx/works/1850/peasant-war-germany/ch0a.htm.

[39] İdeoloji, sözde düşünür tarafından bilinçli olarak, ancak sahte bir bilinçle gerçekleştirilen bir süreçtir. Onu etkileyen gerçek nedenler onun için bilinmezdir, aksi takdirde ideolojik bir süreç olmazdı. Dolayısıyla sahte veya belirgin sebepleri hayal eder. Frederick Engels, “Engels to Mehring,” Karl Marx and Friedrich Engels: Correspondence 1846-1895, A Selection with Commentary and Notes (New York: International Publishers, 1936) içinde, s.511.

[40] Karl Marx and Frederick Engels, The German Ideology: Critique of Modern German Philosophy According to Its Representatives Feuerbach, B. Bauer and Stirner, and of German Socialism According to Its Various Prophets (Moscow: Progress Publishers, 1976), s.57.

[41]Monist Tarih Görüşünün Gelişimi Üzerine. Bu eserinde Plehanov, en parlak yanını ortaya koyarak, popülizme bir başka alanda, felsefe alanında savaş açtı ve materyalizmi savundu. Bana öyle geliyor ki modern akademisyenlerimizin birçoğu, genellikle olduğu gibi, Plehanov’u bir sanat meraklısının kibriyle eleştirmek yerine, tüm Marksist nesillerin okuduğu ve militan Marksizm’in ilkelerini öğrendikleri bu çarpıcı kitabı okuyup yorumlasalar daha akıllıca bir iş yapacaklardı.” Grigorii Zinoviev, History of the Bolshevik Party: A Popular Outline (London: New Park Publications, 1973), s.43.

[42] Samuel H. Baron, Plekhanov in Russian History and Soviet Historiography (Pittsburgh: University of Pittsburgh Press, 1995), s.xiv.

[43] Elbette bu meraka neden olmaktadır: Ya Lenin?  Lenin’in yazıları ve pratiğinden açıkça görüleceği gibi, “diyalektik materyalizme” resmi olarak bağlı kalmasına rağmen, Marx’ın metodunu daha iyi kavramış ve Plehanov’dan farklı olarak kendisini sistematik bir Hegel çalışmasına adamıştır. Örneğin, Maşizm’e [Maçoluk’a] karşı savaşta Lenin, Bogdanov ve ortaklarını kesin olarak çürütmüş ve Materyalizm ve Empiriokritisizm adlı çalışmasında Plehanov’un hatalarını açığa çıkarmıştır. Geç dönem seçkin Sovyet filozofu EV Ilyenkov şöyle yazar: “Dolayısıyla, Lenin, tartışmanın özünü tam olarak incelememiş bir okuyucunun polemiğine katılana kadar durum şuna benziyordu: Bir yanda Plehanov-Ortodoks-Deborin’in ‘okulu’ vardı, bunlar ‘gerçek bilimsel yöntemleri’ bilmedikleri gibi, bilmek ve politikaya uygulamak için çaba da göstermiyorlardı ve Marksizm’deki 20. yüzyıl doğal bilimi tarafından tamamen çürütülmüş olan arkaik kavramları ve fetişleri inatla güçlendirmeye çalışıyorlardı; anlatıldığı şekilde böylece Plehanov’un okulu ile materyalist diyalektik arasında bir eşitlik işareti konmuş oluyordu.” E.V. Ilyenkov, Leninist Dialectics and the Metaphysics of Positivism (London: New Park Publication, 1982), s.103-104. Nitekim Lenin’in Felsefe Defterleri’nde en iyi şekilde görüldüğü üzere, Lenin’in düşüncesinde “diyalektik materyalizm” ile Marx’ın bilimsel yöntemi arasında bir gerginlik veya belirsizlik vardı. Bakınız, Alex Levant, “From the History of Soviet Philosophy: Lukacs – Vygotsky – Ilyenkov (2008) by Sergey Mareev,” Historical Materialism, 19 (3) (2011), s.187; Michael Löwy, “From the ‘Logic” of Hegel to the Finland Station in Petrograd,” Michael Löwy, On Changing the World: Essays in Marxist Political Philosophy, from Karl Marx to Walter Benjamin (New Jersey: Humanities Press, 1993) içinde, s.77-81.

You may also read!

Pogroma Karşı Göçmen Sınıf Kardeşlerimizin Yanındayız

Suriyeli göçmenlere yönelik olarak Kayseri’de başlayan ırkçı saldırılar; dün akşam Hatay, Antep, Konya ve İstanbul gibi birçok noktaya sıçramış

Read More...

Lenin’de proletarya hegemonyası: İşçi sınıfının öncülüğü – Candaş Ayan

Shandro’nun ortaya koyduğu eser, Lenin’i Marksist sınıf mücadelesi ve proletarya hegemonyası çerçevesinde bağlamsallaştırarak bize, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak Lenin’in yaşamının sonuna kadar uzanan bir süreçte devam eden ontolojik ve epistemolojik temaların gelişimini görme imkânı veren, oldukça kıymetli bir çalışmadır. Yine de bazılarının, Lih’in kitabını ‘Lenin hakkında sarf edilebilecek son sözler’ olarak nitelemelerini[33] boşa çıkarttığı gibi Shandro’nun kitabının da Lenin hakkında sarf edilebilecek son sözler olmayacağı aşikâr. İşçi sınıfı mücadelesinin değişen koşullar karşısındaki dinamizmine ve diyalektiğe dair yaptığı katkılarla Marksist sınıf teorisinin sınırlarını genişleten bir fikir ve eylem insanına dair söylenebilecek sözlerin tüketilmesi zor.

Read More...

Marx’ın Yeni Ortaya Çıkarılan Mektubu Enternasyonalizmin ve Partinin Gerekliliğini Yeniden Onaylıyor

İlk kez Jean-Numa Ducange tarafından yayınlanan bu mektubu Komünist İşçi Örgütü (Communist Workers’ Organisation) ilişkilendirdiği bağlamı değerli bulduğumuz bağlam

Read More...

2 commentsOn “Diyalektik Materyalizm,” İdeoloji ve Revizyonizm-Jason Devine

  • Evren Yurttaş

    “Komünizm, bizim için kurulması gereken bir durum değil, gerçekliğin kendini uyarlaması gereken bir idealdir. Biz, şeylerin bugünkü durumunu yıkacak harekete komünizm diyoruz. Bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden kaynaklanır.” şeklindeki pasaj, “Komünizm, bizim için kurulması gereken bir durum, gerçekliğin kendini uyarlaması gereken bir ideal DEĞİLdir. Biz, şeylerin bugünkü durumunu yıkacak harekete komünizm diyoruz. Bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden kaynaklanır.” olması gerek dostlar, bir kontrol edin ciddi bir hata zira.

    • Merhaba,
      Bu bariz hatamız için uyardığınız için minnetarız. ‘değil’ ilk cümlede unutarak verilmek istenen anlamın karşıtı bir vurguyu öne çıkarmışız. Çok teşekkür ediyoruz.
      Dostlukla

Comments are closed.

Mobile Sliding Menu