Deprecated: Redux::setHelpTab ilevi, Redux 4.3 sürümünden bu yana kullanımdan kaldırılmıştır. Bunun yerine Redux::set_help_tab( $opt_name, $tab ) kullanın. in /var/www/vhosts/kostebek-kolektif.org/httpdocs/wp-includes/functions.php on line 5453

Deprecated: Redux::setHelpSidebar ilevi, Redux 4.3 sürümünden bu yana kullanımdan kaldırılmıştır. Bunun yerine Redux::set_help_sidebar( $opt_name, $content ) kullanın. in /var/www/vhosts/kostebek-kolektif.org/httpdocs/wp-includes/functions.php on line 5453
Rosa Luxemburg, Kadınların Kurtuluşu ve Marx'ın Devrim Felsefesi - Köstebek Kolektif

Rosa Luxemburg, Kadınların Kurtuluşu ve Marx’ın Devrim Felsefesi

In Açık Seçki, Devrim, Diyalektik, Komünizm, Örgütlenme

“Rosa Luxemburg” felsefi bir biyografiden çok daha fazlasıdır. Kadın, düşünür, örgütçü ve devrimci olarak Luxemburg’un sempatik ve eleştirel bir tasviridir. Dunayevskaya Luxemburg’da, halkın kendiliğindenliğine inanan, tutkulu bir enternasyonalist, savaş karşıtı, parlak, cesur ve bağımsız bir kadını; kendini Marx’ın felsefî mirasçısı olarak gören, sevgilisinin ve diğer erkeklerin, onu, sırf bir kadın olduğu için “tarih yapmaya” bütünüyle katılmaktan vazgeçirme çabalarını reddeden bir kadını, “tüm hayatını neşeyle kaderin terazisine fırlatan” kadını tasvir eder.

“Kadın Kurtuluş Hareketi”, yazma ile örgütlenmenin sıklıkla bir arada olduğu Kadın Kurtuluş hareketinin ilk günlerinden bu yana yazılmış en heyecan verici, en canlandırıcı yazılardandır. Dunayevskaya, hem dünya genelinde hem de tarih boyunca hareket içindeki kadınlara ilişkin bu cezbedici tasvirinde, devrimci önderlerden kadın kurtuluş hareketi içindeki aktivistlere, edebiyatçılardan filozoflara, grevdeki işçi kadınlardan erkek yoldaşlarına başkaldıran siyah kadınlara uzanır.

Son bölümde ise, Marx’ın, “bütünlüklü devrim”in, yani, tüm insan ilişkilerine dokunup dönüştürecek bir devrimin, asla sonu gelmeyecek, süreklilik içinde devrimin, tek filozofu olduğuna dikkat çekiyor. Marx’ın yepyeni bir düşünce ve devrim kıtasını keşfettiğinin, birbiriyle boğuşan kavram ve pratiği bir uyum içinde yaratıcı bir biçimde bir araya getirdiğinin altını çiziyor.

Dunayevskaya, Marx’tan ateşi aldı, kendi ateşiyle buluşturdu; yeniden canlandırılmış, yeniden odaklanılmış bir Marksizmi hayatının olaylarına taşıdı. Marx’ın, durağan, hareketsiz varoluş biçimlerine karşı gösterdiği direncin; hareketi ve dönüşümü, düşüncenin ve insani süreçlerin ilkeleri olarak, insan etkinliği tezgâhında gidip gelen diyalektik akıl dokuma mekiği olarak derinlikli kavrayışının peşinden gidiyor.

You may also read!

Pogroma Karşı Göçmen Sınıf Kardeşlerimizin Yanındayız

Suriyeli göçmenlere yönelik olarak Kayseri’de başlayan ırkçı saldırılar; dün akşam Hatay, Antep, Konya ve İstanbul gibi birçok noktaya sıçramış

Read More...

Lenin’de proletarya hegemonyası: İşçi sınıfının öncülüğü – Candaş Ayan

Shandro’nun ortaya koyduğu eser, Lenin’i Marksist sınıf mücadelesi ve proletarya hegemonyası çerçevesinde bağlamsallaştırarak bize, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak Lenin’in yaşamının sonuna kadar uzanan bir süreçte devam eden ontolojik ve epistemolojik temaların gelişimini görme imkânı veren, oldukça kıymetli bir çalışmadır. Yine de bazılarının, Lih’in kitabını ‘Lenin hakkında sarf edilebilecek son sözler’ olarak nitelemelerini[33] boşa çıkarttığı gibi Shandro’nun kitabının da Lenin hakkında sarf edilebilecek son sözler olmayacağı aşikâr. İşçi sınıfı mücadelesinin değişen koşullar karşısındaki dinamizmine ve diyalektiğe dair yaptığı katkılarla Marksist sınıf teorisinin sınırlarını genişleten bir fikir ve eylem insanına dair söylenebilecek sözlerin tüketilmesi zor.

Read More...

Marx’ın Yeni Ortaya Çıkarılan Mektubu Enternasyonalizmin ve Partinin Gerekliliğini Yeniden Onaylıyor

İlk kez Jean-Numa Ducange tarafından yayınlanan bu mektubu Komünist İşçi Örgütü (Communist Workers’ Organisation) ilişkilendirdiği bağlamı değerli bulduğumuz bağlam

Read More...

Mobile Sliding Menu