Shandro’nun ortaya koyduğu eser, Lenin’i Marksist sınıf mücadelesi ve proletarya hegemonyası çerçevesinde bağlamsallaştırarak bize, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak Lenin’in yaşamının sonuna kadar uzanan bir süreçte devam eden ontolojik ve epistemolojik temaların gelişimini görme imkânı veren, oldukça kıymetli bir çalışmadır. Yine de bazılarının, Lih’in kitabını ‘Lenin hakkında sarf edilebilecek son sözler’ olarak nitelemelerini[33] boşa çıkarttığı gibi Shandro’nun kitabının da Lenin hakkında sarf edilebilecek son sözler olmayacağı aşikâr. İşçi sınıfı mücadelesinin değişen koşullar karşısındaki dinamizmine ve diyalektiğe dair yaptığı katkılarla Marksist sınıf teorisinin sınırlarını genişleten bir fikir ve eylem insanına dair söylenebilecek sözlerin tüketilmesi zor.
Marksizmin hemen hemen bütün fraksiyonları, kapitalizmin nihai krize sürüklendiği ve tarihsel bir kopuş dönemine girdiğimiz konusunda hemfikir. Yanılmıyorsak eğer,
Gramsci’nin hegemonya kuramına yönelik hem dünyada hem de Türkiye’de artan bir akademik ilgi söz konusu Gramsci’nin hegemonya kuramını oluştururken
Lenin, reform mücadelesinin organik sınırlamaları olarak gördüğü şeylerle mücadele ederek devrimci siyaseti güçlendirmeye çalıştı. “Zemstvo’nun Zalimleri ve Liberalizmin Hanniballeri”
Sınıf mücadelesinin etik-politik boyutuna yapılan bu odaklanma, Shandro’nun kitabının başlığında vurgulanır. Bir yanda Lenin ve Hegemonyanın Mantığı,
Köstebek Kolektif Dostları Merhaba, Sizin de bildiğiniz gibi Köstebek Kolektif olarak yayınevi faaliyetimiz kapsamında üretmek istediğimiz kitapların maddi temellerini
Lenin’in doğumunun 150. yılı dolayısıyla Köstebek Kolektif olarak yayına hazırladığımız, Alan Shandro’nun Lenin ve Hegemonya Mantığı kitabından bir bölümünü